Gün Ortasında Arzu

Dünya kanıyor, çürüyor kaldırımın altında; kimse farkında değil. Kaldırımın üstünde oyunlar oynuyoruz; evlilik oyunları, para kazanma, kaybetme oyunları, tatile çıkma, dinlenme, yorulma, sevişme, hatta dünyayı değiştirme oyunları...

17,00
%15
20,00
Gün Ortasında Arzu

2008 Sait Faik Hikâye Armağanı
 
Usta işi hikâyeler...
 
Behçet Çelik’in hikâyelerinde, okuduklarımız kadar okumadıklarımız da yer tutar, denebilir ki bu hikâyelerin asıl nirengi noktasını onlar oluşturur; dışarıda bırakılanlar, yazılmayanlar, söylenmeyenler... Dolayısıyla, olan bitene odaklandığımız ilk bakışta değil, esas olarak ikinci bakışta, ikinci okuyuşta çarpacaktır bizi bu hikâyeler. Anlatıcı gibi hikâye kişileri de kendi hikâyelerini abartmaya, süslemeye kalkışmazlar. Sürprizli sonlar gereksiz birer yüktür: Zaten her şeyin olup bittiği, fedaların, vazgeçişlerin, düş kırıklıklarının bile geride kalmaya başladığı andır, bir Behçet Çelik hikâyesinin başladığı nokta. Hikâyenin sonundaki aydınlanma anını kahramanlar değil, biz okurlar yaşarız, artık o öykünün öncesini kurabilmeye başlamış, metin karşısında aydınlanmışızdır çünkü... Bir şifre, çetrefil bir bilmece, sırrına erilecek bir anlam da söz konusu değildir; Raymond Carver, Vüs’at O. Bener ve Barış Bıçakçı’yla akrabalığı olan Çelik’in metinleri, şifreden çok şiire yakındır. Okur tarafından keşfedilmeyi bekleyen yalın bir şiire.
 
 
“Kaldırımın altında cinayetlerden, katliamlardan, sahipsiz cesetlerden, tuzaklardan, havaya uçan, uçuran, uçurulan hayatlardan oluşmuş, katılaştıkça katılaşmış, yanık kokan bir alaşım akıyor. Dünya kanıyor, çürüyor kaldırımın altında; kimse farkında değil. Kaldırımın üstünde oyunlar oynuyoruz; evlilik oyunları, para kazanma, kaybetme oyunları, tatile çıkma, dinlenme, yorulma, sevişme, hatta dünyayı değiştirme oyunları. En fenası, “biz oyunun farkındayız” oyunu. “Oynamıyorum, havlu attım,” deyip bunu pek güzel sahneye koyan, başkalarından, daha havlu atmamışlardan ya da hiç atmayacak olanlardan alkış bekleyenler de az değil. Onları görünce kimselere söylemeden –söyleyecek kimse bırakmadan çevremde– sessizce havlu attım. Fark mı bu?”
Özellik Değer
16,5x24 cm 13 x 19,5 cm.
248 132
9786057147301 978-9758-859-55-9

Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.

Güvenlik Kodu

Benzer Ürünler

ÜCRETSİZ KARGO
ÜCRETSİZ KARGO

750 TL ve Üzeri 

CANLI DESTEK
CANLI DESTEK 09:00 - 18:00 arası
KOLAY İADE
KOLAY İADE 15 gün içinde
GÜVENLİ ALIŞVERİŞ
GÜVENLİ ALIŞVERİŞ 128Bit SSL ile

© 2019 Pusula 20 Teknoloji ve Yayıncılık A.Ş Tüm hakları saklıdır.

RapidSSL, Visa, Mastercard
Hipotenüs Hipotenüs® Yeni Nesil E-Ticaret Sistemleri ile Hazırlanmıştır.